22 Mayıs 2011 Pazar

İstatistikleri Yorumlamak

Karikatür: Yiğit Özgür

Bu seneki YGS sınavı sonrası mod-medyan kavramlarını duymayan öğrenmeyen kalmamıştır herhalde. Bahsimiz mod-medyan değil lakin bilmeyenler için girizgahı Darrell Huff’ın 'İstatistik ve Yalan' adlı eserinden istatistikler ve ortalamalarla ilgili bir alıntıyla yapalım.

“Size bir şeyin ortalama olduğu söylendiğinde, yaygın olarak kullanılan ortalama çeşitlerinden hangisi olduğu belirtilmedikçe (aritmetik ortalama, medyan, mod vs) çok fazla bir şey öğrenmiş sayılmazsınız.

Aritmetik ortalama, bir sayı dizisinde, değerler toplamının değerlerin sayısına bölünmesiyle elde edilen niceliktir. Mod gözlemlenen dağılımda en sık görülen değer, medyan ise gözlem değerleri büyüklüklerine göre sıralandığında her iki yanında eşit sayıda denek kalan ortadaki değerdir.

Örnek verecek olursak bir firmada çalışanların aldığı ücretleri gösteren aşağıdaki grafiğe bakılırsa bütün gelirleri alt alta toplayıp kişi sayısına böldüğünüzde aritmetik ortalamayı bulursunuz yani 3.459 £. Medyan yani ortanca değer 2.100 £ yani 12 kişi bu değerin üzerinde, 12 kişi de altında gelire sahiptir. Seride en fazla tekrarlanan değeri gösteren ortalama olan mod değeri ise 1.400 £’dir.

Buradan yola çıkarak bir şirket yöneticisinin ya da iş sahibinin, işletmede çalışanların ücret ortalamalarıyla ilgili olarak açıkladıkları rakamlar aslında öyle olabilir ya da olmayabilir. Eğer söz konusu ortalama medyansa, bundan anlayacağımız çalışanların yarısının bundan az, yarısının da bundan çok kazandıklarıdır. Ama eğer aritmetik ortalamaysa önümüzdeki sayı büyük olasılıkla bir tane 25.000 £ gelirle (bu patronunkidir) bir dolu düşük ücretli elemanın ortalamasıdır. 3.500 £ ortalama aylık ücret açıklaması hem 1.400 £ olan ücret düzeyini hem de patronun yüksek biçimde aldığı kârı gizlemektedir.

Diyelim ki, küçük bir fabrikanın üç ortağından birisiniz. Çok iyi geçen bir yılı geride bıraktınız. İmalatınız olan ürünün üretiminde çalışan doksan işçinize yıllık 99.000 £ ödediniz. Siz ve ortaklarınız da maaş olarak 5.500’er £ aldınız. Ayrıca fabrika, ortaklarınızla aranızda bölüştürülecek 21.000 £ kâr etti. Tabloyu kolayca görmek için ortalamaya dönüştürüyorsunuz. İşçiler aşağı yukarı birbirine yakın ücretlerle çalıştıkları için medyan ya da aritmetik ortalama kullanmanız pek fark etmiyor. Ortaya çıkan tablo şu: Ortalama personel ücretleri: 1.100 £ ve ortakların ortalama maaş ve kârları: 12.500 £

Rezalet değil mi? Böyle olmaz başka bir yol deneyelim. Kârların 15.000 £’lik kısmını alıp üç ortağa ikramiye olarak dağıtalım. Ücretlerin ortalamasını alırken kendinizi ve ortaklarınızı da katın. Bu sefer aritmetik ortalama kullanmaya dikkat edin. Ortalama personel ücretleri ve maaşları: 1.403 £ ve ortakların ortalama kârları: 2.000 £

Daha iyi bir sonuç değil mi? Ücret ve maaşlara eklenebilecek miktarın yüzde altıdan biraz daha azı kârlara gitti. İsterseniz biraz daha ileri gidip bunları da ücretlere dâhil edebilirsiniz. Neyse, elinizde yayınlatabileceğiniz, pazarlık unsuru olarak kullanabileceğiniz rakamlar var artık.

Bu örnek çok basite indirgendiği için oldukça ham fakat muhasebe adı altında yapılanın da aslında bundan pek farklı olmadığına emin olabilirsiniz. Birkaç yüz bin dolar maaş alan yönetim kurulu başkanına kadar birçok elemanın çalıştığı büyük şirkette de bu işler aynen böyle kamufle edilmektedir.

Amerikan Çelik Şirketi, bir ara personelinin haftalık ücretlerinin on yıldan kısa bir zamanda %107 arttığını bildirmiş. Belki artmıştır ama ilk rakamın büyük oranda part-time çalışan işçileri de kapsadığına dikkat edince balon hafiften sönüyor. Eğer bu yıl yarı zamanlı, ertesi yıl da tam zamanlı çalışırsanız geliriniz tabii ki ikiye katlanır ama bu sizin saat ücretinizi değiştirmez.

O zaman, bir daha ortalama ücret rakamı gördüğünüzde şu soruyu sorun: Hangi ortalama? Kimleri içeriyor?”

Tablo: Hürriyet İK_22 Mayıs 2011

Bu alıntıdan yola çıkarak bugünkü Hürriye İK gazetesinde yayınlanan PWC Türkiye’nin 2011 yılı için yaptığı ortalama başlangıç ücretleri araştırmasını nasıl yorumlasak? Hakikaten başlangıç ücretleri 1.000 ila 5.500 TL arasında mı değişmektedir?

Sonuçta araştırmanın metodolojisi ve veriler konusunda bilgimiz yok, sadece yayınlanan özet var elimizde. Araştırma 18 farklı sektörden 93 şirkette yapılmış ve 21 farklı iş alanı değerlendirilmiş. 2011 yılı için ücret artışı ortalama (ki muhtemelen aritmetik ortalama) %8,1 oranında gerçekleşmiş. Mesleklere göre başlangıç maaşları için tabloda üst %10, medyan ve alt %10 değerleri verilmiş. Hukuk, İş Geliştirme, Bilgi İşlem ve Ar-Ge alanlarında en yüksek başlangıç ücretleri verilirken; Çağrı Merkezi, İdari İşler ve Müşteri Hizmetleri diğerlerine göre daha düşük başlangıç ücretleri veriliyormuş.

Şimdi şeytanın avukatlığını yapalım. Birincisi bu şirketlerin yöneticileri firmalarını göze daha hoş göstermek adına, yukarıdaki ortalama metotlarından birini kullanarak başlangıç ücretlerini daha yüksek göstermiş olabilirler mi? Ya da daha basit şekilde sadece bu pozisyonlar için en yüksek düzeydeki başlangıç ücretlerini vermiş olabilirler mi? İkinci olarak açıklamalardan tahmin ettiğimiz kadarıyla bahsedilen ücretler brüt ücretler. Yani çalışanın eline net geçen ücreti hesaplayabilmek için bu değerlerin bir %20-25 altını düşünmek gerekir sanki. Üçüncü olarak da böyle verilerini paylaşabilen şirketler muhtemelen diğerlerine göre daha açık fikirli ve daha iyi imkânlar sunan şirketler olabilir, yani aslında çoğu firmada durum çok daha farklı olabilir. Son olarak da çalışma saatleriyle ilgili fikir sahibi değiliz, yani saatlik ücret bazında karşılaştırma yapamıyoruz, belki tabloda düşük ücretli gibi görülen çağrı merkezi gibi iş alanlarında 7 saatlik çalışma ücretleri söylenmiş olabilir. Yani tabloda yazılanlar doğru olabilir ya da olmayabilir.

Tabloyu net ücretlere indirgeyip tekrar yorumladığımızda %10’luk alt ve üst limitlerde net başlangıç ücretlerinin aylık 800 ilâ 4.000 TL arasında değiştiğini söyleyebiliriz. Beri yandan genel durumu daha iyi göstermesi açısından medyan değerlerine göre bakarsak, net başlangıç ücretlerinin aylık 1.300 ilâ 2.500 TL arasında değiştiğini düşünebiliriz. Ya da hiç kafa yormayıp gidip bir çay içebiliriz.

Hülasa diyeceğim şudur ki ücret pazarlığı yaparken beklentileri daha bilinçli ayarlamak gerek ya da alınan mevcut ücretleri burada yazanlarla kıyaslayıp moralleri bozmamak gerek. Kendisi için bir iş arayışında olan kardeşlerimizin de parası bol görünen popüler meslekler yerine gerçekten neleri yapmaktan hoşlandıklarını bulup ona uygun seçimler yapmalarını salık veririm. Mayışlar bir yana, önemli olanın kişinin işinden ziyade kendisi üzerinde daha fazla çalışması, kafa yorması diyorum ve mesajı vermiş olmanın huzuruyla gidiyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder