9 Mart 2009 Pazartesi

Pireler ve Sokrates...

foto: o.a.05-2007
Bir grup bilim adamı, bir grup pireyi bir kavanoza koyup, kapağını sıkıca kapatmış. Zavallı pireler kavanozun içinde zıplamaya, zıpladıkça kavanozun kapağına çarpıp düşmeye başlamışlar. Bir süre sonra pireler zıplama mesafelerini kavanozun kapağına çarpmayacak şekilde ayarlamaya başlamışlar. Deneyin ikinci aşamasında bilim adamları kavanozun kapağını açmışlar. Pireler kapak açılmasına rağmen, yine bir kavanoz boyu zıplamaya devam etmişler!
Bu deneyden çıkan şöylesi bir sonuç çıkarmışlar; doğadaki her canlı tür, değişen çevre koşullarına ve dayatmalara uyum göstermeye yatkındır, bir pire bile, deneme-yanılma-öğrenme yoluyla şartlanmakta ve doğal davranışlarının yerine istem dışı alışkanlıklar ikâme edebilmektedir... Bu teze bakıldığında pire ya da insan fark etmemekte, her tür canlı, içinde yaşadığı çevrenin şartlarını zamanla salt doğru, uyulması zorunlu bir yaşam biçimi olarak kabullenmekte, davranışlarını buna göre şekillendirmekte ve sınırlamaktadır. Sorgulanmadan ve tartışmasız kabul edilen yargılara, varolan düzene, dışarıdan belirlenmiş düşüncelere aykırı davranmak cesaret ister ve kişiyi feylesof Sokrates’in misali yalnız bırakabilir. Kişi, hakkında olumsuz sözler işitebilir, eleştirilebilir ve toplum tarafından kabul görmemenin ağırlığı altında ezilebilir işte o vakit kolay çözüm olarak pire gibi yaşamayı seçebilir. Evet...